Yazma ile doldurmayi istedigim bu yila baslarken yazma hakkinda yazarak baslamak istedim. Akademik yazma konusuyla ilgili olarak iki temel mesele uzerinde durulabilir: 1. usul, 2. uslub.
Usul ve uslub birbirine yakin ifadeler. Akademik bir metni olustururken o metnin o hale nasil geldigi, metni son sekline nasil getirdigimiz meselesini kastediyorum. Uslub ise usule nispeten cok daha sahsi, kisiye hastir. Bir metni okudugunuzda o metnin kim tarafindan yazildigi hakkinda yorum yapabiliyorsaniz bu uslubdur. Tartismali olarak iddia edebilirim ki, her bir (ciddi) akademisyen sayisi kadar farkli uslub olabilir, fakat usul bu kadar oznel [olmak zorunda] degildir. Diger taraftan yine tartismali olarak iddia edebilirim ki uslub sahibi olmak usul sahibi olmaktan daha zordur. Benim anladigim sekliyle, iki kavram arasindaki farka iliskin daha net olmak gerekirse, metni bir yemek olarak dusunebiliriz. Usul bu yemegin hazirlanip servis edilme asamasi, uslub da gorsel olarak sunumu ve lezzeti olabilir. Benim burada uzerine dusunecegim mesele usul yani metnin mutfak asamasi. Okumaya devam et Akademik Yazma ve Usul